Emre Akbaba'nın son 1 ayı muazzam geçmiyor mu. Galatasaray'a transferi ve müthiş başlangıcı, şimdi de Milli Takım'da İsveç karşısındaki geri dönüşü. Her geçen gün üzerine koyuyor ve tahmin ettiğimizden daha büyük bir futbolcuya dönüşüyor. Ufukta Şampiyonlar Ligi var ki uluslararası futbolcu olma yolundaki en önemli viraj.Emre Akbaba konusunda Lucescu'ya bir artı yazmam. Bu performansı yeni göstermiyor, Alanyaspor günlerinde konuştuğumuz bir isim. 1.5 yıldır bu transfer gerçekleşsin diye yazdım durdum. Bu performansı hem biz, hem onu transfer etmek isteyen her takım görüyordu. Lucescu ise ona şans vermek için Galatasaray'a transferini bekledi. Galatasaray'a gelir gelmez kendisinden vazgeçilmeyeceğini gösterdi. Şimdi Milli Takım adına da bu geçerli olacak. Hücum jokeri diyorum. Milli Takım'da forvetin arkasında kullanılır, Galatasaray'da ise sağ taraf ya da en önde dahi izleyebiliriz. Yeter ki o özgürlük kendisine verilsin. Forvet özelliği var ve rakip ceza sahası çevresinde iyi bir bitirici.Forvetsiz geçecek şu günlerde "sahte 9" gibi izleyebiliriz. Firmino tarzı diyorum, bitirebilecek ama ağırlıklı olarak etrafını oynatacak forvet. Keşke onun önünde kullanabileceğimiz bir forvetimiz olsaydı, o zaman bambaşka şeyler konuşabilirdik. Gün itibariyle "sahte 9" düşüncesi fazlasıyla sıcak. O özgürlüğü Galatasaray'da bulacaktır.Maliyeti itibariyle Galatasaray için mükemmel bir transfer değil mi. Ömer Bayram'ın farkı sol bek kıtlığı oldu, haliyle Akhisarspor performansıyla da Milli Takım'ı görmeyi başardı. Sakatlık deniyordu da sadece ufak bir ayak burkulması yaşadı. Bana sorarsanız İsveç karşısında iyi bir performans gösterdi. Fizik anlamındaki fazlalıklarına rağmen.Alternatif olarak düşünüyorum. Mariano da Nagatomo da hücumu düşünen, sürekli bindiren isimler. Bir yaş haddi de var. Sezon içinde de 60'a yakın maç oynanırken aynı tempoda kalmaları imkansız. Bu noktada Linnes ve Ömer Bayram devreye girecek. Her ikisi de işleyen düzen içinde iyi hücum bekleri. Fatih Hoca adına en önemli kazanımlardan olacaklar.Ömer Bayram'ın sorumluluktan kaçmadığını ve ısrar ettiğini görmek güzel. İsveç karşısında da hiç sırıtmadı. İsabetli orta konusu tartışılmış olabilir, verdiği etki ise bence tartışılmamalı. Galatasaray açısından bakınca da Nagatomo'yla birlikte düşünülmeli. İşin maliyet boyutu da var, 400 bin avro bonservis, maksimum 500 bin avro olacak yıllık ücreti. Mükemmel bir hamle değil mi..
0 yorum: