Daha önceki postlarımdan 2017'nin son aylarında Hakan Bıçakcı ile tanışma hikayemden bahsetmiştim. Yazarın kendine has dilini ve anlatım tarzını çok sevdim öyle sevdim ki bütün kitaplarını arkadaşımdan istedim okumak için o da getirdi okumam için. Hakan Bıçakcı ile tanışma kitabım Apartman Boşluğu ile olmuş bunu Boş Zaman kitabı izlemişti. Şimdi ise devam kitabı olarak kendime yazarın Otel Paranoya kitabını seçtim. Yazarın okuduğum 3. kitabı Otel Paranoya. Not: Fotoğraf internetten alıntıdır.Kitap 38 sayfa ve çizimli bir kitap. Kitabın çizimleri Berat Pekmezci tarafından çizilmiş ve gayet de başarılı olmuş bana göre. Yazarın diğer okuduğum kitaplarıyla aynı tat ve aynı anlatıma sahip bu kitapta da tuhaflıklar var. Tuhaf ve zevksiz bir otele giriş yapan bir adamın kısa hikayesinin okuyorsunuz. Tam kısa filmlik bir öyküsü var Otel Paranoya'nın bu yüzden de hiç sıkılmıyorsunuz devamını içten içe merak ediyorsunuz. Zevksiz otele yerleşen kahramanımız oteldeki gariplikleri hemen fark eder. Çorbasına saçlarını kesip ilave ederek içen kadından tutun da her gün adını değiştiren garsona, henüz 21 yaşında olmasına rağmen yaşlılık hastalığına yakalanmış kadına kadar pek çok tuhaflık bu otelde mevcuttur. Hakan Bıçakcı bu kitabı için bir kayboluş veya rastlantı hikayelerinin bütünü diyor. Kitap kısa olmasına kısa ama bende farklı bir etki bıraktı. Tavsiye ederim.
Hakan Bıçakcı - Otel Paranoya
published on 09:23
leave a reply
Daha önceki postlarımdan 2017'nin son aylarında Hakan Bıçakcı ile tanışma hikayemden bahsetmiştim. Yazarın kendine has dilini ve anlatım tarzını çok sevdim öyle sevdim ki bütün kitaplarını arkadaşımdan istedim okumak için o da getirdi okumam için. Hakan Bıçakcı ile tanışma kitabım Apartman Boşluğu ile olmuş bunu Boş Zaman kitabı izlemişti. Şimdi ise devam kitabı olarak kendime yazarın Otel Paranoya kitabını seçtim. Yazarın okuduğum 3. kitabı Otel Paranoya. Not: Fotoğraf internetten alıntıdır.Kitap 38 sayfa ve çizimli bir kitap. Kitabın çizimleri Berat Pekmezci tarafından çizilmiş ve gayet de başarılı olmuş bana göre. Yazarın diğer okuduğum kitaplarıyla aynı tat ve aynı anlatıma sahip bu kitapta da tuhaflıklar var. Tuhaf ve zevksiz bir otele giriş yapan bir adamın kısa hikayesinin okuyorsunuz. Tam kısa filmlik bir öyküsü var Otel Paranoya'nın bu yüzden de hiç sıkılmıyorsunuz devamını içten içe merak ediyorsunuz. Zevksiz otele yerleşen kahramanımız oteldeki gariplikleri hemen fark eder. Çorbasına saçlarını kesip ilave ederek içen kadından tutun da her gün adını değiştiren garsona, henüz 21 yaşında olmasına rağmen yaşlılık hastalığına yakalanmış kadına kadar pek çok tuhaflık bu otelde mevcuttur. Hakan Bıçakcı bu kitabı için bir kayboluş veya rastlantı hikayelerinin bütünü diyor. Kitap kısa olmasına kısa ama bende farklı bir etki bıraktı. Tavsiye ederim.
0 yorum: