Hakan Bıçakcı'yı o kadar sevdim ki zaman kaybetmeden diğer kitaplarına saldırmak istedim. Kütüphanede gözüme çarpan kitabını hemen aldım ve kısa süre içinde aynı keyfile okudum.Hakan Bıçakcı Boş Zaman adlı kitabını 2004 yılında yayınlamış. Çok genç bir yazar 1978 doğumlu ve okuduğunuz hiçbir yazara benzemeyen bir yönü var. Bu da haliyle ilk başta cezbetse de sonradan alışabilir miyim okuyabilir miyim nidalarına sebep olabiliyor ki ben biraz çekinerek yaklaşmıştım yazara. Hakan Bıçakcı'yı hiç okumadığım için arkadaşımın oku gerçekten pişman olmazsın laflarına da kanarak okudum ve iyi ki de kanmışım iyi ki de okumuşum diyorum :) Hazırsanız az biraz kitaptan bahsedeyim size :) Yazarın okuduğum ikinci kitabı Boş Zaman oldu. Harun, bir trafik kazasında hafızasını kaybeder. Bu kaybediş her şeyi sıfıra çekecektir çünkü Harun geçmişine dair en ufak bir şey hatırlamıyordur. Karısı olduğunu söylediği Gülden'i, oğlu Can'ı ve ailesine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Roman sondan başa doğru sararak ilerliyor yani Harun tam hafızasını kaybetmiş ve intihar etmek üzere olduğu sırada bir telefon sesiyle irkilir işte roman buradan başlıyor ve geriye sararak ilk başa doğru ilerliyor. Kitabı binlerce kere okuyabilirim öyle güzel ki size burada anlatıp spoiler vermek istemiyorum. Akıcı ve hızlı beyninizi çalıştırıyor ben çok çok sevdim. Yazarın en kısa sürede diğer kitaplarını da okuyup kendisine evlenme teklif etmek istiyorum :D
0 yorum: