15 Nisan 2018 Pazar

Tarihten Unutulmaz Kapaklar - Tarihe Damgasını Vurmuş 14 Muazzam Ayar
















Tarihten günümüze pek çok devirde hazır cevaplar ve etkili sözler, tarihe damga vuran kapaklar arasında yer almış ve taşı gediğine oturtmuştur. Gelin tarihe damga vuran en etkili sözlere bir göz atalım.Hazır cevaplık ve nüktedanlık denince akla gelen Osmanlı sadrazamlarından Keçecizade Sadrazam Fuat Paşa, Sultan Abdülaziz'in Paris gezisine katılmıştır. Bu gezi esnasında Fuat Paşa "Dünyada elde edilemeyecek kadın yoktur" şeklinde bir cümle sarf eder ve bu söz o dönem Fransa kralı olan III. Napolyon' un karısı kraliçe Eugenie' nin kulağına gider.Ardından Padişah Abdülaziz onuruna verilen yemekte kraliçe Keçecizade Fuat Paşa'ya ;- "Demek dünyada elde edilemeyecek kadın yoktur diye düşünüyorsunuz, ama bakın ben kraliçeyim param saltanat ve mücevherlerim her şeyim var. Peki beni nasıl kandırabilirsiniz" diye sorar.- "Her şeyin daha fazlasını teklif ederek majesteleri" der Fuat Paşa.Kraliçe -" Ne gibi" diye sorar. Fuat paşa bunun üzerine - "Daha fazla para, daha fazla güç ve mücevher" diyerek cevap verir. Kraliçe Buna anlam veremez ve-" Mesela ne kadar para "diye sorar Fuat Paşa - "Mesela 1 milyar Frank "diye cevap verir.Bunun üzerine kraliçe - eee yani o kadar parayı nereden bulacaksınız der.Fuat Paşa cevabı yapıştırır -"bakın kadını bulduk iş parayı bulmaya kaldı" der.Cumhuriyet ilan edilmiştir. İstanbul' da bir kabul töreni verilir. Tüm dünyadan Elçiler ve ateşeler bu törene davet edilir. Davet devam ederken bir İngiliz ateşesi subay, Mustafa Kemal Paşa'ya sürekli bakmaktadır ve bu bakışlar rahatsız edicidir.Tüm davet boyunca kendisine dik dik baktığını görünce Mustafa Kemal Atatürk bu davranışın nedenini sormak için yaverini gönderir.Yaver Atatürk'e " Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığı sorduğumda o bana Mustafa Kemal' in, Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi" der.Bu cevap üzerine Mustafa Kemal, "Git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış" cevabını verir.Fransız hükümetindeki bir grup muhalifin yetkililerinden biri Napolyon'a akıl vermek üzere ayağa kalkar ve parmağını harita üzerinde gezdirir. "Önce şurasınıalmalıydın daha sonra buradan geçerek burasını ve ötesini zaptetmeliydiydiniz" diye devam ederken Napolyon , " Evet onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım " der.Dünyanın düzenini değiştiren ve üzerindeki Esrar Perdesinin kalkmadığı sonucunda ise dünyaya savaş, İslamofobi ve emperyalizm getiren 11 Eylül saldırılarının ardından Müslümanlara karşı artan kin döneminde bir muhabir, efsane Müslüman boksör Muhammed Ali'ye, "Teröristler ile aynı dine mensup olmaktan dolayı ne hissediyorsunuz" diye sorar. Muhammed Ali' nin cevabı ise Efsane bir tarihi kapak olur "Siz Hitler ile aynı dine mensup olmaktan dolayı ne hissediyorsunuz"İngiltere başbakanı Winston Churchill (1874-1965) tarihte en etkili kapak sözleri ve hazır cevaplılığı ile İngiliz siyasetinin önde gelen devlet adamlarından biri olmuştur.Winston Churchill ve oyun yazarı Bernard Show(1856-1950)  birbirlerinden pek haz etmeyen, birbirlerine sürekli laf atan 2 farklı görüştü.Bir gün Bernard Shaw yeni yazdığı oyunun ilk gecesinde Winston Churchill' in oyunu seyretmesi için bir davetiye yollamış ve "Pusulada Size 2 kişilik davetiye gönderiyorum, Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz tabii dostunuz varsa" yazmaktadır. Churchill, altında kalmayarak cevap olarak şöyle yazar "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim, ikinci Gece gelebilirim. Tabii Oyununuz ikinci gecede oynarsa" der.Bir toplantı sırasında İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy çok bilmiş bir genç tarafından küçük düşürülmek istenir. Bu genç Mehmet Akif Ersoy 'a- Siz veteriner misiniz ? diye sorar. Mehmet Akif Ersoy hiç istifini bozmadan ;- Evet bir yeriniz mi ağrıyor ? der.Dönemin güzellik kraliçelerinden biri Albert Einstein ile konuşurken;- Biz Neden evlenmeyelim ki evlenirsek doğacak çocuk zekasını sizden, güzelliğini de benden alır ve de mükemmel bir insan dünyaya gelir.Bunun üzerine Einstein- Ya zekasını sizden görünüşünüze Benden Alırsa der.Ünlü edebiyatçı Necip Fazıl Kısakürek'e bir Suriyeli gazeteci "Empertalist Osmanlı bizi yıllarca sömürdü " dedikten sonra Necip Fazıl Kısakürek cevabı yapıştırır ;- Osmanlı sizi Sömürseydi bu soruyu Fransızca değil Türkçe soruyor olurdun.Mahatma Gandhi 'ye-"Batı medeniyeti hakkında ne düşünüyorsunuz "diye soran bir gazeteciye "Batı medeniyeti ? olsa iyi olurdu" cevabı vermiştir.İran Şahı Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim arasında o dönem yoğun bir çekişme yaşanmıştır. Şah İsmail bir gün bir sandığı Yavuz Sultan Selim'e gönderir. Sandık açıldığında içinde mücevherlerle dolu olduğu görülür. Fakat sandık açıldığında ortaya çıkan koku dayanılmaz kötüdür. Sandığın içerisinden mücevherler alınırken sandığın dibinde İnsan dışkısı olduğu görülür. Yani Şah İsmail aklıncaYavuz Sultan Selim'e hakaret etmektedir. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim bir sandık hazırlatır ve İran şahına gönderir. Şah Tabii kendi yaptığı edepsizlik gibi bir hakaret unsuru beklemektedir. Sandık açıldığında odaya Mis gibi gül kokusu yayılmıştır. Sandığın içi kıymetli kumaşlar, hediyeler ve nefis Gül lokumları ile bezenmiştir.Sandığın altında da ufak bir not iliştirilmiştir. notta yazan ise ;"Herkes yediğinden ikram eder"Ünlü filozof Diyojen hayatı boyunca mala mülke önem vermemiş, Bütün hayatını büyük bir fıçı içerisinde sürdürmüştür.Filozof Diyojen buna rağmen üstünden yüzyıllar geçse de sözleri ve düşünceleri ile günümüze kadar etkisini sürdüren önemli bir halk Filozofu olmuştur.Yaşadığı dönemde de halk tarafından oldukça sevilen Diyojen' in şöhreti kendisi ile aynı dönemde yaşamış olan meşhur komutan Büyük İskender'in kulağına gider. Ardından Büyük İskenderDiyojen'i merak ederek ziyaretine gider. İskender fıçının içerisindeki Diyojen'i görünce haline acımış ve yardımı olur düşüncesiyle "Dile benden ne dilersen" diyerek Diyojen'e sorar.Diyojen bu soru üzerine Büyük İskender'e fıçının içerisinden "Gölge etme başka ihsan istemem " demiştir.Yine Osmanlı'nın önemli nüktedan, hazır cevap siyasetçilerinden, yukarıda da belirttiğimiz Keçecizade Fuat Paşa'nın Fransa Kralına söylediği tarihi Kapak sözü, taşı gediğine oturtacak cinstendir.Fransa Kralı 3. Napolyon bir Opera Salonu'na gösteri izlemek için girdiği sırada Osmanlı İmparatorluğu' nun Elçisi olan Keçecizade Fuat Paşa'nın ayağa kalkmadığını gördükten sonra yanına çağırdığı yavere "Git sor bakalım bu adam kendisini Kanuni'nin elçisi mi zannediyor"Keçecizade Fuat Paşa bu soru üzerine cevabı yapıştırır." Haşa Eğer ben Kanuni'nin sefiri olsaydım sizin kralınız benim olduğum yere Benden izin almadan girebilir miydi? "Yine Fuat Paşa kendisine Girit' i kaça satarsınız diye soran Rus çarına tarihi bir ayar verir-Aldığımız fiyataÇar cevabı anlayamaz ve sorar "Yani kaça"Keçecizade Fuat Paşa - 24 yıl süren savaşa"Para Para Para" sözü ile tarihe geçenNapolyonİspanyol topraklarını fethettikten sonra İspanya kralı Napolyon' a -Siz altın, ganimet, para ve toprak elde etmek için savaşırsınız, biz ise şerefimiz için savaşıyoruz der.Bunun üzerine altta kalmayan Napolyon: - Doğru herkes kendisinde olmayan şeyler için savaşır.Şeyh Şamil esaret altında olduğu dönemde Petersburg' da Rus Çarı tarafından kendi masasında yemeğe davet edilir. Yemek sırasında kendisi dağlı olduğu için çatal bıçak kullanmaz ve yemeğini elleriyle alıştığı şekilde yer. Bunun üzerine Rus Çarı bu hareketi küçümseyerek masada oturan eşlerine döner ve "Bakın öyle iştahlı yiyor ki galiba beni de yiyecek " masadakiler kahkaha atar.Bunun üzerine Şeyh Şamil, Çara döner ve "Korkma Çar seni yemem, bizim dinimizde domuz eti yemek haramdır"
Previous Post
Next Post

post written by:

0 yorum: